1 MAYIS BİRLİK MÜCADELE VE DAYANIŞMA GÜNÜ BİLDİRGESİ ! 26 Nisan 2018, 21:43
KAMU EMEKÇİLERİNE, İŞÇİLERE, ÖĞRENCİLERE, KÖYLÜLERE, ESNAF VE ZANAATKÂRLARA, İŞSİZLERE, EV KADINLARINA;
VATANINA SAHİP ÇIKAN TÜM YURTSEVERLERE, AYDINLARA VE TÜM HALKIMIZA:
ÇAĞRIMIZDIR!!!
İŞİMİZ, EKMEĞİMİZ, ALIN TERİMİZ, ÜLKEMİZ İÇİN, İNSANCA BİR YAŞAM, DEMOKRATİK VE
TAM BAĞIMSIZ BİR TÜRKİYE İÇİN:
1 MAYIS’TA ALANLARDAYIZ!!!
AKP iktidarı, ABD ve AB’nin talimatları doğrultusunda hesaplaşmaya giriştiği ATATÜRK devrimlerinin ve Laik, demokratik, sosyal, hukuk devletimizin, Cumhuriyetimizin temellerini sarsarken aynı zamanda ekonomisini de emperyalistlere teslim etmektedir.
Ülkemizin ve Cumhuriyet’imizin birikimleri ve kurumları AKP iktidarı döneminde özelleştirme adı altında yağmalanmakta ve talan edilmektedir. Türkiye Cumhuriyeti’nin sanayisi, ticareti, ulaşımı, limanları, petrolleri, kentleri, turizmi, tersaneleri ve bankaları; yani nesi var nesi yoksa hepsi, AKP iktidarı tarafından çeşitli yasal düzenlemelerle, yerli ve yabancı sermayeye yok pahasına satışa çıkarılarak peşkeş çekilmektedir.
Ülkemizdeki olumsuz ekonomik rakamlar nedeniyle on binlerce esnaf kepenk kapatmakta binlerce fabrikada üretim durma noktasına gelmektedir. Ülkedeki ekonomik veriler her geçen gün kötüye gitmektedir. İşsizlik çift haneli rakamlarda ilerlemekte ve çığ gibi büyümektedir. Ekonominin kötü gidişatı durdurulamamakta ve bu şekilde ilerlemesi durumunda ekonomi batacak ve ülkenin toparlanması mümkün olmayacaktır. Türkiye ekonomisi büyük bir ekonomik darboğazdan geçmekte ve hükümet yıllardır süren bu darboğazı aşabilmek adına, emekçilerin sırtına vergi yüklemektedir.
Eğitimi ve sağlığı tamamen ‘piyasacı” bir bakış açısıyla yönetmeye çalışan siyasal iktidar; eğitim ve sağlıkta başta olmak üzere toplumsal yaşamın hemen her alanında müşteri odaklı yaklaşım sergileyerek bu alanları parayla alınıp satılan niteliksizleştirmeye tabi kılmıştır. Eğitimde ve sağlıkta yaşanan ticarileştirme ve özelleştirme sonucunda ortaya çıkan uygulama bir çöküntü yaratmıştır.
AKP iktidarının her alanda yarattığı korku, sindirme ve boyun eğdirme havası toplumun en duyarlı olması gereken örgütlü kesimlerinde de görülmeye başlanması ile sendikalar sarılaştırılarak teslim alınmaktadır. Sendikaları kontrol altına alıp tasfiye etmeye çalışıyorlar ve bunda da belirli oranda başarıya ulaştılar. Esnek çalışma adıyla köleleştirilmiş çalışma koşullarını dayattılar. Kiralık işçilik ve memurluk yasalaştı ve 4-B ve 4-C adıyla kölelik hortlatıldı.
Tam da bu saldırıların yoğunlaştığı ortamda iktidarın uzun süredir planladığı şeker fabrikalarını satma düşüncesi ortaya çıktı. Cumhuriyet’in sanayileşme hamlesine ilişkin kuruluşlarını da yok eden AKP iktidarı; Cumhuriyetin zenginliğini oluşturan on dört şeker fabrikasının özelleştirilmesini amaçlayarak ülkenin geleceğini ve gelecek kuşaklarını da rehin alacak temeller atma yolunda ilerlemektedir.
Şeker Vatandır, Vatan Satılmaz diyerek karşı çıktığımız Şeker Fabrikaların özelleştirilmesi sadece kamu kurumlarının satılması meselesi değildir. Özelleştirmeler yoluyla işçiler sermayenin kölesi olmakta ve işsiz yığınlar yaratılmaktadır. Taşeronlaştırma ve güvencesiz çalıştırma şartları emek ücretlerini ucuzlatmakta, işçi ölümlerini artırmaktadır. Bu da halkın yaşamında büyük sarsıntılara neden olmaktadır. Bu düşünce ve anlayışla özelleştirmenin her türlüsüne karşı çıkıyoruz. Çünkü vatan topraklarının parça parça satılması işsizliği ve yoksulluğu artıracaktır.
Var olan sanayi kuruluşlarımızda ve fabrikalarımızda üretim düşmekte, durmakta, işyerleri ve fabrikalar kapanmaktadır. Çünkü Cumhuriyet’in tüm serveti ve sanayisi özelleştirilerek yerli ve yabancı şirketlere peşkeş çekilmektedir. Her özelleştirme; emekçileri, işsizliğe ve güvencesizliğe sürüklemektedir.
Ülkemizi yabancı sermayeye bağımlı kılmaktadır. Kalkınmamız ve ekonomik gelişmemizde önemli yeri olan kamu kurumlarımız yok edilmektedir. Yoksullar daha yoksul; zenginler daha zengin olmaktadır.
Şeker emekçileri, şeker fabrikalarının özelleştirilmesi ve emperyalist tekellere peşkeş çekilmesine, işbirlikçi hükümet tarafından teslim edilmesine karşı direniş sergilemeleri gerekmektedir. TEKEL işçileri, özelleştirmelere karşı daha önce direndiler, onurlu tutum gösterdiler, şimdi Şeker Fabrikaları emekçileri direnerek özelleştirmeleri karşı durmalıdırlar. TEKEL işçilerinin direnişi, emekten yana olan güçlerin üzerindeki ölü toprağını kaldırmış ve uzun bir aradan sonra emek örgütlerini yeniden bir araya getirmiştir. Şeker emekçileri de bunu yapabilir. Şeker emekçileri gücünü, kararlılığını ve onurlu tutumunu göstererek özelleştirmeleri durdurmalıdır.
Tabii ki bütün bu olan bitenlere karşı direnen sadece yiğit Şeker emekçileri değil, bir de Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu var, emekçilerimize umut olan, tüm bu olumsuz gelişmeleri halkın gözünden kaçırmak isteyen iktidara karşı bent olan… Birleşik Kamu-İş var artık işbirlikçi ve teslimiyetçi kuşatmaya karşı kararlıca direnen, mücadele eden, halkın yoksulluğunu korkmadan yılmadan dile getirecek bizler varız.
Bizler BİRLEŞİK KAMU İŞ konfederasyonuna bağlı dokuz sendikada ( Eğitim-İş, Tüm Yerel-Sen, Büro-İş, Genel Sağlık-İş, Tarım Orman-İş, Kültür Sanat-İş, Enerji-İş, Ulaşım-İş, Tapu Çevre Yol-İş) örgütlü bulunan kamu işgörenleri olarak Tüm Türkiye’de 1 Mayıs’ta alanlarda olacağız.
Vatanımıza ve milletimize kastedenleri, çalışanların ellerinde ne varsa almaya ve kamuyu tamamen yıkmaya çalışanları, artık durdurmak gerek. Ülke ekonomisi gün geçtikçe daha da kötüye gitmekte, bataklığa doğru sürüklenmektedir.
Memurun iş güvencesinin kaldırılmak istendiği, esnek ve performansa dayalı çalışma şartlarına doğru itildiği, hükümetin kapı kulu yapılmaya çalışıldığı, işçinin taşeron çalışmaya mahkum edildiği, kıdem tazminatına göz dikildiği, örgütsüz olmanın dayatıldığı, çiftçinin üretemez noktaya getirildiği, esnafın vergi yükünün altında ezildiği, emeklinin açlık ve sefalete terk edildiği, gençliğin işsizlikle boğuştuğu bir Türkiye manzarasıyla karşı karşıyayız.
Sınıf bilinci ile emeğimize, ulus bilinciyle vatanımıza, yurttaş bilinciyle Cumhuriyetimize sahip çıkma mücadelesi veren Birleşik Kamu İş Konfederasyonu ve bağlı sendikaları olarak; 1 Mayıs’ı kitlesel kutlamak ve ortaklaştırmak amacıyla tüm emekçileri; 1 Mayıs Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günün'de, 1 Mayıs alanında binler olup emperyalist ve işbirlikçilere karşı taleplerimizi haykıralım:
- İşsizliği ve esnek çalışma biçimlerini önlemek için,
- Eğitimin ve sağlığın tamamıyla paralı hale getirilmesini önlemek için,
- Her alanda gerici kadrolaşmayı önlemek için,
- OHAL ve KHK’ların kaldırılması için,
- Sağlıkta reform adı altında devam eden şehir hastanelerine dur demek için,
- Kıdem tazminatı hakkına göz dikilmesini önlemek için,
- İşsizlik Sigortası Fonu’nun yağmalanmasını önlemek için,
- Sendikal örgütlenmenin önündeki engelleri kaldırmak için,
- Grevli toplu sözleşmeli sendika hakkı ve iş güvencesi başta olmak üzere tüm taleplerimiz için,
- Sosyal devlet uygulamalarının tasfiye edilmesini önlemek için,
-Enerji, şeker, otoyolları, sağlık ve eğitim başta olmak üzere, satılığa çıkarılan kurumlarımıza sahip çıkmak ve özelleştirmelerin durdurulması için,
-Vatanımıza ve milletimize ve emekçilere yönelen saldırıları durdurmak için,
-Irkçılığa, gericiliğe, bölücülüğe ve her türlü faşizme dur demek için,
- Emperyalist politikaları, sömürüyü ve kapitalizmi yıkmak için,
- Kamu Emekçilerinin iş güvencelerini sağlayan “657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu” değiştirilerek kamu emekçilerinin performansa dayalı esnek çalışma yönetimi ile iş güvencesiz, siyasi iktidarın memuru ve koşulsuz kapıkulu yapılmasına karşı çıkmak için,
- Milli Gelir paylaşımında adalet ve eşitliğin sağlandığı sosyal devleti yeniden tesis etmek için,
- Doğru tarım politikalarıyla üretici çiftçinin korunduğu, yerli üretimin ve üreticinin desteklendiği, yeniden kendi kendine yeten bir ülke için,
- Parlamenter demokrasiye sahip çıkmak için,
- Emekten yana ve emekçilerin haklı taleplerine duyarlı, ulusal bir iktidar için,
1 Mayıs Alanı'nda olmalıyız.
İşte bütün bunlara dur demek için; pankartlarımız ve sloganlarımızla 1 Mayıs Salı günü saat 14.00’te (Uşak Stadyum Önünden Uşak Kent Meydanına) yürüyeceğiz.
YAŞASIN 1 MAYIS!
YAŞASIN BİRLEŞİK KAMU İŞ!
YAŞASIN ÖRGÜTLÜ MÜCADELEMİZ
BİRLEŞİK KAMU-İŞ
MERKEZ YÖNETİM KURULU
DIĞER HABERLER
-
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ü Saygı, Sevgi ve Sonsuz Özlemle Andık
10 Kasım 2024, 15:45 -
10 Kasım Sadece Anmanın Değil Anlamanın ve Anlatmanın da Günüdür
09 Kasım 2024, 18:12 -
Eğitim İş Sendikamızın Mülakata Hayır Eylemine Destek Verdik
09 Kasım 2024, 17:45 -
2025 Sefalet Bütçesini ve Enflasyon Oranlarını Protesto Ettik
04 Kasım 2024, 16:10 -
BASINDA AÇLIK VE YOKSULLUK RAKAMLARI ARAŞTIRMASI EKİM-2024
04 Kasım 2024, 15:01 -
ESENYURT’A ATANAN KAYYUM, DEMOKRASİYE DARBEDİR
03 Kasım 2024, 14:17 -
Kamucu Tavır E-Bülten 2. Sayısıyla Yayında
03 Mart 2022, 18:26 -
Kamucu Tavır Dergimiz 2019 Güz Sayı:5
03 Kasım 2019, 18:15 -
Kamucu Tavır 2019 Yaz Sayı:4
03 Temmuz 2019, 18:12 -
Kamucu Tavır 2019 Bahar Sayı:3
03 Mayıs 2019, 17:38