ABD’nin, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne siyasi ve ekonomik yaptırım kararı almasını kabul etmiyoruz ve kınıyoruz.

ABD'nin rahip Andrew Brunson’u bahane ederek Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne, Adalet Bakanlığı’na ve İçişleri Bakanlığı’na yaptırım kararı almasını emperyalist bir dayatma olarak kabul ediyoruz. Bu gerekçeyle ülkemiz ABD’ye bu konuda taviz vermeyerek güçlü bir ülke ve gelenekleri olduğunu göstermelidir.

Türkiye ile ABD arasında yaşanan siyasi ve ekonomik kriz aslında Türkiye Cumhuriyeti’nin egemenliğine ve bağımsızlığına yapılan müdahaledir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, ABD’nin emperyalist amaçları ve çıkarları uğruna hareket etmeyecektir. Türkiye Cumhuriyeti, emperyalizmin kuklası değildir.

Demokrasimizi ve Cumhuriyetimizi tehdit eden ABD’ye en kısa sürede gerekli cevap verilmelidir. Emperyalist saldırılara ve sömürülere karşı, antiemperyalist olmak ve birlikte hareket etmek bugün daha önemli ve yaşamsal hale gelmiştir.

Ülkemizde ve Ortadoğu'da yaşanan acıların, kanın ve gözyaşının sorumlusu emperyalizmdir. ABD, emperyalist çıkarları uğruna ülkeleri yanında görmek istemektedir. Bu nedenle de ülkelere siyasi ve ekonomik kararlar dayatmaktadır. Bağımsız ülke olmak demek siyasi ve ekonomik kararları alırken bağımsız olmak demektir. Ülke kaynaklarına ve karar merkezlerine emperyalistlerin karışmasını engellemektir.

Atatürk’ün yurtta barış dünyada barış ilkesi esas alınmalı, emperyalizmin maşası konumuna Türkiye Cumhuriyeti sürüklenmemelidir.

Türk milleti olarak, tam bağımsızlığımızı sağlayan ülkemizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e bir kez daha minnettarız. Çünkü Türk Ulusuna, Tam Bağımsız ve özgür yaşamayı armağan etmiştir.

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak, ulusal bağımsızlığımıza ve bütünlüğümüze, laik Demokratik Cumhuriyetimize ve Sosyal Hukuk Devletine karşı yapılacak her türlü emperyalist baskı ve tehdide karşı dimdik ayakta duracaktır.

BİRLEŞİK KAMU-İŞ

MERKEZ YÖNETİM KURULU