AKP iktidarı, hangi adımları atarsa atsın, rakamları ne kadara değiştirirse değiştirsin yaşanan işsizlik ve enflasyon ocakları söndürmeye devam etmektedir. İşsizlik, hayat pahalılığı ve yoksulluk gibi ekonomik sorunlar salgın ile birlikte belirgin şekilde hissedilmiştir. Ağırlaşan ekonomik kriz süreci, emekçiler ve aileler açısında ağır koşulları barındırmaktadır.

Emekçilerin geçimlerini karşılamakta zorlandığını devletin resmi rakamları açıklamaktadır:

Türkiye’de TÜİK verilerine göre aylık 899 TL ile geçimini sağlayan 11,6 milyon yurttaş bulunmaktadır.

Türkiye’de yoksul sayısı yine TÜİK verilerine göre 17 milyon kişidir.

Yurttaşların %61’i sofrasına iki günde bir et, tavuk veya balık koyamamaktadır.

%89’u evinden uzak bir hafta tatile gidememektedir.

%44’ü evinin ısınma ihtiyacını karşılayamamaktadır.

%58’inin konut masrafları yük olmaktadır.

AKP iktidarının,  işsizlik rakamları bir aldatmacadan ibarettir. İşsizlik sadece kâğıt üzerinde TÜİK’in manipülasyonları ile düşük gösterilmektedir.

TÜİK’e göre işsizlik geçtiğimiz yıla oranla 456 bin kişi azaldı ve işsizlik 4 milyon 194 bin kişi ile yüzde 13,2 oldu. Oysaki istihdamda da geçtiğimiz yıla göre azalma 975 bin kişidir.

Aynı anda hem istihdamın hem de işsizliğin azalması ancak verileri çarpıtma merkezine dönüşen TÜİK’in hesaplama yöntemleriyle gerçekleşmektedir.

İstihdam edilenlerin oranı yüzde 43,9. Bu da demek oluyor ki Türkiye’de çalışamayan nüfus çalışabilen nüfusu geride bıraktı. Yani ülkede çalışabilen nüfus içerisinde her 100 kişiden 56’sı çalışmıyor.

TÜİK’in resmi anlamda işsiz olarak değerlendirmediği iş bulma ümidi olmayanlar ordusu, geçtiğimiz yıla göre 2 kattan fazla bir artışla 1 milyon 331 bine çıktı.

Yine TÜİK’in işsiz olarak değerlendirmediği;

Çalışmaya hazır olup iş aramayanların sayısı 2 milyon 752 bin,

Mevsimlik çalışanlar 77 bin,

Zamana bağlı eksik istihdam edilenlerin sayısı 1 milyon 223 bin,

Yetersiz istihdam edilenlerin sayısı 710 bindir

TÜİK’in dar tanımlı işsiz sayısı 4 milyon 194 bini de eklediğimiz de Türkiye’deki gerçek işsiz sayısı 10,2 milyondur.

Salgına karşı alınan önlemler kapsamında gelirinin önemli bir kısmını kaybeden bu nedenle de borçlanmaları teşvik edilen vatandaşların bankalara ve finansman şirketlerine olan tüketici kredisi ve kredi kartı borçları artmaya devam etmektedir.

Vatandaşın borcu 30 Ekim – 6 Kasım haftasında 268 milyon lira daha artarak 820 milyar liraya yükseldi.

Bu borcun 682,4 milyar lirası tüketici kredilerinden, 137,6 milyar lirası da kredi kartlarından kaynaklanıyor.

RİSK merkezi verilerine göre ise ülke de borçlu yurttaş sayısı 33 milyon olmuştur.

İktidarın faiz lobisi ile mücadele ettiğini iddiasına karşılık 3 yıllık dönem için toplam 602 milyar 226 milyon TL faiz ödeyeceğini öngörmesi kabul edilemez. AKP iktidarının politikalarının ekonomiyi toparlaması mümkün değildir. Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanan ve 2021-2023 yıllarını kapsayan Orta Vadeli Plan’da devletin ödeyeceği faizin miktarı açıklamasıyla göstermiştir:

2021 yılında 179 milyar 542 milyon 320 bin TL,

2022 yılında 204 milyar 586 milyon 480 bin TL,

2023 yılında 218 milyar 97 milyon 540 bin TL faiz ödenecektir.

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak; krizden çıkışın tek çözümünün yatırım, üretim ve istihdam alanları açılması ve kamucu politikalara dönülmesi olduğunu belirtiyoruz.

BİRLEŞİK KAMU-İŞ 

MERKEZ YÖNETİM KURULU