Ülkemizde siyasal iktidardan cesaret alan bazı kesimler Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu lideri Mustafa Kemal Atatürk’e ağza alınmayacak hakaretler etmektedir. Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım ve manevi kızı Afet İnan’a yönelik hakaret dolu ifadeleri en hafif deyimle kınıyoruz ve lanetliyoruz.

Cumhuriyetimizin kurucusu ve manevi evlatları hakkında iftiraya varan açıklama yapan kişiler bilmelidirler ki Atatürk’ü seven ve onun ilkelerini savunanlar elbet hesap soracaktır.

TVNET'te Mustafa Armağan'ın sunduğu "Derin Tarih" isimli programa, 6 Mayıs'ta Süleyman Yeşilyurt ve Yavuz Bahadıroğlu'nun sözde tartışma adı altında Atatürk’e akla hayale sağmayacak çirkin ifadelerin kullanılması ile Atatürk itibarsızlaştırılmaya çalışılmaktadır. Lakin bu zatlar bilmelidir ki Atatürk’e yapılan hakaretler sadece ama sadece kendilerinin kirli dünyalarını yansıtmaktadırlar.

Tarih bilmez kişilerin söylemleriyle elbet Atatürk küçük düşürülemez, ancak meydanı da boş bırakmayacağız. Mustafa Kemal Atatürk’ün kişiliği, onun mücadelesi ve ülkemize kazandırdığı değerler dünyadaki tüm ülkelerin tarih kitaplarına geçmiş ve dünyada saygı duyulan bir lider olduğu dost ve düşman tarafından takdir edilmektedir. Tarihsel gerçeklik ortada dururken söz konusu televizyon programındaki kişiler yalan ve iftira üzerinden karalama propagandası yapmaktadır, ancak geçmişte olduğu gibi bugünde tutmayacaktır.

Mustafa Kemal Atatürk’e ilk ve son olmayan hakaretler son zamanlarda siyasal iktidardan cesaret alan belli gerici odaklarca artırılmıştır. Bu kişilere şunu hatırlatmak isteriz; tarih adı altında Atatürk’e, Atatürk şahsında Atatürkçülüğe, Atatürkçüleri hedef göstererek de Atatürk itibarsızlaştırmaya çalışmasından vazgeçilmelidir, çünkü boş hayallerin peşinden gitmektedirler.

Laik, demokratik, sosyal hukuk devleti kuran ve ülkemizi bilimsel ve çağdaşlık yolunda ilerleten kurucu liderimiz Mustafa Kemal Atatürk’e saldıran cemaat ve benzeri yapıların düşüncelerinin ne olduğunu biliyoruz. Ancak onların bilmediği aydınlığa karşı tarihin hiçbir döneminde karanlık güçler başarılı olmamıştır.

AKP iktidarı zamanında, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’e ve Cumhuriyet’ine, değerlerine hakaret etme özgürlükmüş gibi zannedenler şunu bilsinler ki!

Emperyalist işgale karşı Ulusal Kurtuluş Savaşı'nı başlatma iradesini ortaya koyan ve savaşın kazanılmasını sağlayan Atatürk, modern ve çağdaş Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni kurarak demokratik devrimleri gerçekleştirmiştir ve parlamenter demokrasiyi hayata geçirmesi ile Cumhuriyet tarihine adını altın harflerle yazdırmıştır. Mustafa Kemal Atatürk’e, bize emanet ettiği laik, demokratik,  cumhuriyete dönük her dönem gerici iftiralar dün olduğu gibi bugün de olmuştur.

Ve diyoruz ki;

Atamıza ve manevi değerlerimize dil uzatanlar saltanat ve hilafet özlemi taşıyan cemaat benzeri yapılardır. Bu zatlar dini duyguları kullanarak Cumhuriyete düşman ve Atatürk’e kin bağlamışlardır. Atatürk ve arkadaşlarının kurduğu cumhuriyetin imkanlarında ve özgürlüğünden yararlanarak diledikleri hakareti yapmasına izin vermeyeceğiz.  Bu alçaklık ve densizliğin yaygınlaşmasında elbette iktidarın uygulamalarının payı vardır. Çünkü hükümetin, yargının bu hakaretlere sesiz kalması onları daha da cesaretlendirmektedir.  Cumhuriyet ve aydınlanma düşmanı gericiler ile Atatürk’e, Cumhuriyete, Demokrasiye, Devrimlerine karşı olan bu zatlara hadlerini bildirmek hepimizin Cumhuriyete borcudur.

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak; Atatürk’e ve onun Cumhuriyetine, devrimlerine ve manevi evlatlarına sahip çıkacak, söz konusu televizyonun RTÜK tarafından kapatılmasını ve Atatürk’e hakaret etmeyi akıldan geçiren bu gibi yayınlara en ağır ceza verilmesini talep ediyoruz.  

BİRLEŞİK KAMU-İŞ

MERKEZ YÖNETİM KURULU