Ülkemizde son zamanlarda verdiği skandal fetvalarla gündemden düşmeyen Diyanet İşleri Başkanlığı skandallarına bir yenisini daha ekledi. Diyanet'in web sitesindeki nikâh ve bulûğ çağı tanımlarının çocuk yaşta evlilikleri onayladığı açıklaması hem ülkemiz hem çocuklarımız adına utanç vericidir.

Çocuk istismarı ve çocuk gelin sayısının kaygı verici boyutlara ulaştığı bir dönemde Diyanet İşleri Başkanlığı resmi internet sitesinde, bulûğ yaşının alt sınırını kızlarda 9, erkeklerde 12 olarak belirmesi ve kızların 9 yaşında gebe kalabileceklerini, erkeklerin de 12 yaşına girdiklerinde baba olabilecekleri anlamına gelen fetva vermesi kabul edilemez.

Bu fetva devletin laik yapısıyla kavgalı olan bir anlayışın dışa vurumudur. Her türlü hukuki, vicdani ve ahlaki kurallardan yoksun olan bu fetva ancak ve ancak çocuklara yönelik toplumsal cinsel suçları onaylamak ve özendirmekten başka bir amaca hizmet edemez.

Bugün, Türkiye Cumhuriyeti’nin çağdaş, demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti ilkeleriyle kavgalı bir anlayış iş başında olduğunu farkındayız. Sosyal, kültürel ve toplumsal yaşamın Diyanet İşleri Başkanlığı fetvalarıyla şekillendirilmesinin yanında cemaat ve tarikatlara terk edildiğinin de bilincindeyiz. Ancak bu tür yapılara ve anlayışa karşı Türkiye Cumhuriyetinin temellerinin “demokratik, laik, sosyal hukuk devleti ilkeleri” oluşturduğunu hatırlatmak isteriz. Bu fetvanın devrim yasaları ve medeni hukukun uygulandığı ülkemiz için utanç vericidir.

Diyanet İşleri Başkanlığı,  siyasi iktidardan aldığı güç ile ahlaktan yoksun bu tür fetvalarla toplum yaşamını, dini referanslar üzerinden yeniden şekillendirme çabası içine girmektedir.  Diyanet işleri verdiği fetvayla çocuklara karşı cinsel ilgi duyan ergin kişileri teşvik etmekte daha da ötesi ensest ilişkilerin yaygınlaşmasına neden olmakla birlikte insanları suça yöneltmektedir.

Medeni Kanun'un düzenlediği alanları Diyanet İşleri Başkanlığının fetvalarına dönüştürerek Türkiye Cumhuriyeti’ni laik yaşamdan uzaklaştırarak dini kurallarla yönetme çabası içerisinde olan bir anlayış ne yazık ki ülkemizi yönetmektedir.

Siyasal iktidar, daha önce müftülere resmi nikah kıyma yetkisi ile çocuk gelinlerin ve çocukların cinsel istismarının artmasının önünü açmıştı. Diyanet İşleri Başkanlığının bu skandal fetvası da bu anlayışın devamıdır.  Bu iki anlayışta şer-i hukuk kurallarının topluma dayatılması ve çocuklara yönelik cinsel istismar olaylarının önlemek yerine teşvik edecek uygulamalardır.

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak: Diyanet İşleri Başkanlığını, çocuk yaşta evlilikleri özendirmek ve çocuk tecavüzlerini de meşrulaştırmaktan ve toplumsal yaşamı dini esaslara göre şekillendirmekten uzak durmaya; Cumhuriyet’in temel kazanımlarını ve değerlerini Atatürk ilke ve devrimlerini zedelemekten; Anayasaya ve uluslararası sözleşmelerle koruma altına alınan çocuklarımızdan uzak durmaya çağırıyoruz. 

BİRLEŞİK KAMU-İŞ 

MERKEZ YÖNETİM KURULU