Ülkemizde Türk lirasının dolar karşısında değer kaybetmesi ve değer kazanması emekçilerin cebini yakmaktadır. Kamu emekçilerinin maaşları son iki yılda artan döviz kurları ve hayat palılığına karşı yenik düşmektedir.

AKP iktidarı döneminde ekonomik istikrarsızlık tavan yapmıştır. Enflasyon çift haneli rakamlara çıkarken, yoksulluk artmış ve emekçilerin yaşam koşulları kötüleşmiştir.  Enflasyonun çift haneli olması doların daha da tehlikeli şekilde yükselmesini barındırmaktadır.

2020 yılı dolar kuru 6,84 TL, Euro 7,83 TL 2021 yılı dolar kuru 8,58 TL, Euro 10,11 TL’dir. 2020 yılında 4230 TL en düşük memur maaşı ile 618 dolar alınabiliyorken, Temmuz zammı ile birlikte en düşük memur maaşı  4880 TL olmasına rağmen en düşük memur maaşı ile şu an 567 dolar alınabiliyor.  Yine geçtiğimiz yıl en düşük memur maaşı ile 540 Euro alınabilirken bu yıl zamla birlikte en düşük memur maaşı ile sadece 482 Euro alınabiliyor.

Temmuz ayı itibarı ile toplu sözleşme gereği memur maaşlarına zam oranı yüzde 8,45’te kalırken, sadece tek bir masanın fiyatı yüzde 33, tek bir sandalyenin fiyatı yüzde 40 ve tek bir kanepenin fiyatı ise yüzde 42 oranında arttı.

Kamuda yürütülen toplu sözleşme görüşmelerinde zam oranları hedeflenen enflasyona göre ayarlandığından emekçilerin ücretleri yıllardır dolar ve euro karşısında erimektedir.  Memur ve emekliler açısından altışar aylık dönemlerde gerçekleşen enflasyon, hedeflenen rakamın üzerine çıktığında ‘enflasyon farkı’ ödense de milyonlarca emekçi yıllardır reel olarak bırakalım zam almayı, satın alım gücü her geçen yıl azaldığı ve TL sürekli değer kaybettiği için giderek yoksullaşmaktadır.

Krizi derinleştiren, ekonomik-mali açmazları büyüten, uzun vadeli kalkınma planlamayan, kamucu politikaları terk eden, istihdamı, işsizliği öncelemeyen, sağlam ve sürdürülebilir kamu hizmeti sunmaya bir iktidar doları 8,58 TL’den düşürse de hayat pahalılığına çözüm olamaz.

Döviz kurundaki hareketlilik bir yana, enflasyon ve işsizlik tırmanışı sürmektedir.  Ülkemizde salgın ve ekonomik kriz koşulları büyüyerek devam etmektedir.

Ekonomik sorunlar altında ezilen milyonlarca emekçi, acilen çözüm beklemektedir.

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak; AKP iktidarının, siyasi ve ekonomik yanlış politikaları ile savurganlığının ve bitmez tükenmez lüks hevesinin bedelini bu ülkenin  yoksul yurttaşları ve kamu emekçilerinin ödemesine karşı çıkıyoruz. 

BİRLEŞİK KAMU-İŞ

MERKEZ YÖNETİM KURULU