ERZİNCAN İLİÇ ALTIN MADENİ DERHAL KAPATILMALIDIR! 14 Şubat 2024, 14:07
Erzincan İliç’te yaşanan faciadan işçilerimizin sağ salim kurtarılmasını, sorumluların biran önce hesap vermesini istiyoruz. Madendeki, işçi ve çevre sağlığı felaketi sermayenin kar uğruna yol açtığı bir katliamdır.
Erzincan-İliç, Kaz dağları, Kayseri-Develi, Tokat-Erbaa ve Ordu bölgesi dahil tüm ülkede altın madeni arama çalışmalarının ekolojiye ve emekçilere ciddi zararlar vermektedir.
İnsan değil rant odaklı kentleşmenin, amansız bir betonlaşmanın ve denetimsizliğin bedeli yaşanmaktadır. Bu uğurda emekçilerin canını, ülkenin havasını, suyunu, ağacını ranta kurban ediyorlar.
Altın üretiminde, ormanlarımız ağaç katliamı sonucu çöle dönmekte, siyanürün havaya karışması insanın ve doğanın zehirlenmesine yol açmaktadır. Altın madeni şirketlerinin altın ayrıştırma işlemlerinde siyanür kullanması nedeniyle topraklarımız, ormanlarımız, sularımız zehirlenmektedir. Ağır metaller toprak ve su da yaşayan tüm canlıların ölümüne yol açmaktadır.
Yerli ve yabancı sermayeye ülkenin yer altı ve yer üstü kaynaklarını peşkeş çeken iktidar, Akbelen’den Kazdağılarına, Akkuyu’dan İliç’e kadar tüm orman, sulak ve korunması gereken alanları sermayenin emrine sunmuştur.
Ülkemizdeki maden ocakları ve katliam boyutlarında yaşanan işçi cinayetleri en önemli sorundur. Emekçiler, sermayenin kar hırsı ve iktidar tarafından alınmayan önlemler nedeniyle iş cinayetlerinde hayatı kaybediyor.
Çevre Bakanlığı'nın defalarca kapasite artırımını onayladığı bu maden, Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreçlerinin göz ardı etmektedir. Siyanür sızıntısıyla bilinen şirketin vergi borcu silinmiştir. Ayrıca her felaketin ardında bakanlık yeniden onay vermektedir.
Altın madenine karşı bugüne kadar yapılan hiçbir uyarı dikkate alınmadı ve katliam göz göre göre gelmiştir. Emperyalist güçler doğal kaynaklarımızı talan ederken ülkemizi adeta cehenneme çevirmişlerdir.
Bilim insanları ise Erzincan-Karlıova arasındaki ‘Yedisu Fay Zonu’nda en az 7 büyüklükte bir deprem beklemektedir. Madenin siyanürlü atık havuzu Fırat Nehri’ne sadece 700 metre uzaklıkta ve bilim insanları olası bir depremde ya da kaza anında havuzun patlamasıyla bu zehirli kimyasallar olduğu gibi Fırat Nehri’ne akacağı endişelerini dile getirmişlerdir.
Yedisu fay zonunda meydana gelebilecek bir deprem, Türkiye Cumhuriyeti’nin ve bölgeyi tehlikeye sokacak derecede risk oluşturmaktadır.
Sermayenin ve patronların; denetimsizliği, vurdumduymazlığı ve rant hırsı Türkiye Cumhuriyeti’ni tehdit etmektedir.
Siyanürlü altın arama yasaklanmalı, şirket yetkilileri yargılanmalı ve onlara izin verenler hakkında hesap sorulmalıdır.
İşçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerini hiçe sayanlar, güvencesiz ve taşeron çalıştırmayı kural haline getirenler, sendikalaşmanın önüne engeller koyanlar bu katliamın asıl sorumlularıdır.
Ülkenin değerlerini, kaynaklarını zenginliklerini ve güzelliklerini yok edilmesine izin vermeyeceğiz
Bilinmelidir ki; bizler her türlü keyfiliğin, adaletsizliğin ve hukuk tanımaz tavrın karşısında olacağız. Göçük altında kalan emekçilerin bir an önce sağ salim çıkarılmasını bekliyoruz.
MERKEZ YÖNETİM KURULU
DIĞER HABERLER
-
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ü Saygı, Sevgi ve Sonsuz Özlemle Andık
10 Kasım 2024, 15:45 -
10 Kasım Sadece Anmanın Değil Anlamanın ve Anlatmanın da Günüdür
09 Kasım 2024, 18:12 -
Eğitim İş Sendikamızın Mülakata Hayır Eylemine Destek Verdik
09 Kasım 2024, 17:45 -
2025 Sefalet Bütçesini ve Enflasyon Oranlarını Protesto Ettik
04 Kasım 2024, 16:10 -
BASINDA AÇLIK VE YOKSULLUK RAKAMLARI ARAŞTIRMASI EKİM-2024
04 Kasım 2024, 15:01 -
ESENYURT’A ATANAN KAYYUM, DEMOKRASİYE DARBEDİR
03 Kasım 2024, 14:17 -
Kamucu Tavır E-Bülten 2. Sayısıyla Yayında
03 Mart 2022, 18:26 -
Kamucu Tavır Dergimiz 2019 Güz Sayı:5
03 Kasım 2019, 18:15 -
Kamucu Tavır 2019 Yaz Sayı:4
03 Temmuz 2019, 18:12 -
Kamucu Tavır 2019 Bahar Sayı:3
03 Mayıs 2019, 17:38