Mahkeme öncesi mağdur çocuklar için Adliye önünde  Demokratik Kitle Örgütlerinin katılımı ile yapılacak basın açıklamasına geçmeden önce bundan 34 gün önce aynı yerde gerçekleşen hain terör saldırısında Şehit olan Trafik Polisi Fethi Sekin ve Musa Can anısına bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.

 Basın Açıklamasını Saadet Özkan Öğretmen ile birlikte Birleşik Kamu İş Konfederasyonu Genel Eğitim Basın Yayın Sekreteri Semra Pektopal yaptı. Pektopal  ülke olarak zor bir dönemde geçtiklerini belirterek şöyle konuştu.

“Neredeyse her gün, yurdumuzun her köşesinden çocuklara yönelik cinsel istismar ve taciz  haberleri ile sarsılıyoruz.

Değerli dostlar, birkaç gün önce, İzmir’in Kiraz ilçesinde 12-15 yaşındaki kız çocuklarının kaçırılarak evlendirildiği ve çocukların ailelerine 'sus payı' olarak 20 bin ile 40 bin lira arasında para ödendiği ve bunun bir gelenek olarak yapıldığı gündemimize bomba gibi düştü. Kaçırılan çocuklar, daha ilköğretim çağında ve okuyorlar. Hepsi daha ana kuzusu. Bu çocukların gelecekleri ellerinden alınıyor. Ama ne yazık ki siyasi iktidar bu konuda da bir şey yapmıyor. Çünkü onların anlayışına göre bu normal durum.

Ne Menderes İlçemizde yaşanan cinsel istismar ilk, ne de Kiraz İlçemizde yaşanan kız çocuklarının kaçırılması olayı, son olacak. Çünkü bu konuda yasalarımızda ciddi tedbirler, yaptırımlar yok, olanların da içi boşaltılmaya çalışılıyor AKP iktidarı tarafından. O yüzden de ülkemizde çocuk evlilikleri, tecavüzleri de artarak devam etmektedir ne yazık ki.

Türkiye'de 2014 yılında 40 bin kişiye "çocuğa taciz davası" açıldı. AKP'nin 15 yıllık iktidarı süresince çocukların cinsel istismarı yüzde 434 oranında artış göstermiştir.

İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan, çocukların olaydan dolayı ruh sağlıklarının ve psikolojilerinin bozulduğunu belirten rapor geldi.  Bu rapor sonucunun bu duruşmaya yansımasını ve tutuklunun hak ettiği cezayı almasını ve çocuklarımızın da bundan sonra korkusuzca yaşamlarına devam etmeleri umut ediyorum. Çünkü bu tür olaylarla karşılaşan çocukların normal yaşamlarına dönmelerini sağlayan mekanizmalar yok ülkemizde. Çocuklar kaderleriyle baş başa bırakılıyorlar. O yüzden, tüm illerde istismara uğrayan çocuklarımız için rehabilitasyon merkezleri kurulmalı, çocukların eğitim, sağlık, yaşama, barınma sorunları çözülmeli ayrıca fiziksel, psikolojik ve cinsel sömürüye karşı korunmaları için de acilen tedbirler alınmalı ve çocuklarımız topluma kazandırılmalıdır.

Çünkü Devletin görevi "çocukların her türlü ihmal ve istismardan korunarak sağlıklı gelişimini temin etmektir."Çocuklarımızın cinsel istismara uğramasını ve adliye koridorlarında kalp krizi geçirerek o minicik yüreklerinin durmasını, cinsel istismar sonrasında yaşadıkları travma sonucunda intihar etmelerini veya yaşamları boyunca bunun acısı ile yaşamalarını istemiyoruz.

Çocukların cinsel istismarına sessiz kalmayan güçlü, kararlı ve onurlu insanların bu güzel desteği umudumuzu büyütüyor. Bu umut ile Mustafa Kemal Atatürk’ün izinde, ortaçağcı gericilik ile mücadele edeceğiz, ülkemizin karanlığa teslim olmasına asla izin vermeyeceğiz ve ülkemizin geleceği olan çocuklarımızı korumak için yüreğini,  bedenini ortaya koyan Saadet Öğretmenimizi onurlu, duyarlı mücadelesinde yalnız bırakmayacak ve çocuklarımıza yaşanası bir dünya bırakma mücadelemize devam edeceğiz” dedi.

Bu olayın ortaya çıkmasını sağlayan ve "Çocukların Cinsel İstismarı" konusunda toplumumuzda ciddi bir farkındalık yaratan Saadet Özkan'da (öğretmen) şu şekilde konuştu;

"Ben ağlamamak için kendime söz verdim. Bu çocuklar bizim çocuklarımız. Onların haklarını savunmak için Meclise kadar gittim. Artık çocuklar tacize uğramasın. 2014 yılından bu yana öğrencilerimle adaletin yerini bulması için zorlu bir mücadelenin içindeyim. Onlar okuyacak ve güzel yerlere gelecek, kendilerine yapılanların cevap verecekler ve biz yarınlara umut etmekten hiç vazgeçmeyeceğiz. Bugün mahkemeden, öğrencilerimin rahat nefes alacağı bir haber bekliyorum. Çocuk istismarı suçları günden güne artmakta. Çocuk istismarı genellikle çocukların en yakınları tarafından yapılıyor. Her bir çocuk güvende olana kadar bu yolda hep birlikte yürüyeceğiz. Mağdur çocuklardan biri iki yıl okula gitmedi. Tarlada çalıştı. Onların psikolojisi bu olaydan dolayı çok etkilendi. Sanık ceza alana kadar bu davanın takipçisi olacağım." dedi. İzmir Kent Konseyleri Kadın Meclisleri Birliği Genel Sekreteri Banu Ufacık ve Kadın Cinayetlerini Durduralım Platformu sözcüsü Meltem Mısırlı'da birer konuşma yaptılar. Birleşik Kamu İş'e bağlı Tüm Yerel-Sen ve Büro İş Sendikaları, CHP Narlıdere, Karabağlar, Çeşme, Bornova, Bayraklı, Karşıyaka Kadın Kolları, Narlıdere Kadın Danışma Merkezi'de destek olmak için oradaydılar. Baro Başkanı Aydın Özcan'da duruşmaya katılarak desteğini sundu.

Açıklama sonrası duruşma salonuna geçildi ve Menderes İlçesi'nde 3 yıl önce yaşları 6 ile 11 arasında değişen 6 kız öğrencisine 'porno film izlettiği' ve 'cinsel istismarda bulunduğu' iddiasıyla hakkında 102 yıl hapis cezası istemiyle dava açılan emekli okul müdürü 66 yaşındaki tutuklu sanık Adil Ş.'nin yargılanmasına devam edildi. Mahkeme heyeti, 6 mağdur çocukla ilgili İstanbul Adli Tıp Kurumu 6'ncı İhtisas Dairesi'nden gelen raporda, "çocukların ruh sağlıklarının bozulduğunu" yazıldığını belirtti. Sanık avukatının itirazı üzerine, Hakim, mağdurların "ruh sağlıklarının kalıcı bir şekilde bozulup bozulmadığının" tespiti için Adli Tıp Genel Kurulu'na gönderilip yeni rapor alınmasına, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı 25 Mayıs tarihine erteledi.