Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Eğitim Fakültesi’nde, FETÖ’den soruşturma geçiren bir Araştırma görevlisinin, dekanın odasına girerek gerçekleştirdiği silahlı saldırı sonucu Dekan Yardımcısı, Fakülte Sekreteri ve iki Araştırma görevlisi yaşamını yitirmiştir.

Osmangazi Üniversitesi’nde yaşanan saldırı ve bu saldırılarda yaşamını yitiren akademisyenlerin acısı bizleri derinden sarsmıştır.

Ülkemizde şiddet eylemleri giderek artmakta keyfi uygulamalar yaygınlaşmakta, hukuksuzluk, huzursuzluk, düzensizlik ve kargaşa ortamı yaygın hale getirilmektedir.  Bu anlayış adalet duygusunu zedelendiği kadar vicdanları da yaralanmaktadır.

Ülkemizde; demokrasiyi bir hayat tarzı olarak benimseyen kesimler ile kurumlar, bizzat siyasal iktidar tarafından hedef haline getirilmektedir. Son yıllarda üzülerek şahit oluyoruz ki, eğitimcilere şiddet olayları sıradanlaşmıştır.

 Eğitimcilere; öğrenci ya da veli tarafından sözlü ya da fiziki şiddet olayları artarak devam ettiği gibi artık ölümlü olaylar meydana gelmektedir. Bu durum bizleri endişelendirmektedir.

Bizler biliyoruz ki saldırgan, özellikle son 16 yılda nefret dilini siyaset dili olarak kullanan, toplumu kutuplaştıran, farklı düşüneni ötekileştiren, kendi dışındaki herkesi vatan haini ilan eden, otoriter, baskıcı, hukuk tanımaz bir iktidarın yarattığı iklimden cesaret almıştır.

Siyasal iktidar, ülkemizi nefret ve düşmanlık siyasetiyle yönetmekten vazgeçmeye belli çevreleri linç kampanyası yürütmekten uzak durmaya davet ediyoruz.

Olayla ilgili başlatılan soruşturmaya gizlilik kararı verilmesi toplumun vicdanını yaraladığı gibi akıllara soru işareti getirmektedir.

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak; yaşamını yitiren meslektaşlarımızın acılı ailelerine başsağlığı diler, acılarını paylaştığımızı ifade ediyoruz; olayın araştırılmasını ve sorumluların hesap vermesini talep ediyoruz.

BİRLEŞİK KAMU-İŞ

MERKEZ YÖNETİM KURULU