Türk halkı, Birinci Dünya Savaşı sonrasında kötüleşen koşullar içinde kıvranırken ve kurtuluş çareleri ararken Mustafa Kemal Atatürk’ün 18 arkadaşı ile birlikte Samsun’a giderek “Kurtuluş”a giden ve Türkiye Cumhuriyetinin temellerinin atılmasını sağlayan yolu açması, Türkiye Cumhuriyeti tarihindeki en önemli olaylardan biridir.

Ülkemiz ve dünyanın genel durumu bugün de 19 Mayıs 1919 öncesi ile aynı, hatta daha da kötü. AB-D emperyalistleri BOP (Büyük Ortadoğu Projesi) kapsamında ülkemizi yeniden SEVR bataklığına götürmek için her türlü oyunu oynamaya devam ediyor. Bu oyununu sürdürebilmek için önce AKP’yi yarattılar ve onun lideri Recep Tayyip Erdoğan’ı da bu projenin eş başkanı yaptılar. Sonra da hızlı bir şekilde hep birlikte ülkemizi Ortadoğu bataklığına sürüklediler. Hiç bir sorunumuz olmayan kardeş ülke Suriye ile aramızı açtılar. Suriye’yi üçe bölme planları çerçevesinde başlattıkları iç savaş ile on binlerce insanın ölmesine ve yine milyonlarca insanın kaçarak başka ülkelere sığınmasına, kaçarken de yollarda, denizlerde ölmesine neden oldular.

Mustafa Kemal Atatürk’ün Gençliğe Hitabesinde söylediği ve ön gördüğü gibi “… Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler…” AKP’nin 14 yıllık iktidarı döneminde; yurtsever, laik subayları, aydınları hile ile içeriye tıktılar, basını ele geçirerek basın özgürlüğünü bitirdiler, eğitim-öğretimi 4+4+4 sistemi ile gericileştirdiler, tüm ata yadigârı kamu mallarını özelleştirdiler ve yabancı sermayeye peşkeş çektiler. İşsizlik, pahalılık, yolsuzluk vb. aldı başını yürüdü. Bütün bunlar yetmedi, taşeron terör örgütler aracılığı ile ülkemizi kan gölüne çevirdiler. Halkımız üzerinde bir korku imparatorluğu yaratarak sindirdiler.

Şimdi de bu emperyalist savaş Kilis’ten ülkemize giriş yapmıştır. 18 Ocak’tan bu yana IŞİD denetimindeki Suriye'nin Bab bölgesinden Kilis'e atılan roketatar mermileri  8'i Suriyeli 21 kişinin ölümüne, 70'ten fazla kişinin de yaralanmasına neden olmuştur.

Mustafa Kemal Atatürk, Filistin Cephesinden dönüşünde Kilis için; “ayak bastığım ilk vatan toprağı” demiştir. Milli mücadelede ilk kurşun buradan atılmıştır. Kilis’e yapılan bu saldırılar tüm ülke topraklarına yapılmıştır. Gerçekleri görmemezlikten gelerek, olanları yok sayamayız.  Bugün Kilis’e yapılanları görmezden gelirsek ne yazık ki bu ateş yarın tüm TÜRKİYE’ye sıçrayacak.

Ama biz biliyoruz ki; ülkemizi Sevr ile üçe bölmek isteyenlere karşı halkımız, 19 Mayıs ruhu ile yeniden uyanacak, AB-D emperyalistleri ve yerli işbirlikçilerini tarihin çöplüğünde hak ettikleri yere ilelebet gönderecektir.  Birleşik Kamu-İş olarak biz de; bunun için mücadele etmeye devam edeceğiz ve 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı özüne uygun bir şekilde kutlayacağımız günlere kavuşacağız.

KAHROLSUN AB-D EMPERYALİSTLERİ VE YERLİ İŞBİRLİKÇİSİ AKP!

YAŞASIN TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE MÜCADELEMİZ!

BİRLEŞİK KAMU-İŞ

MERKEZ YÖNETİM KURULU