Ülkemizi 17 yıldır yöneten AKP iktidarı döneminde yoksulluk artmış ve emekçilerin yaşam koşulları zorlaşmıştır.

AKP iktidarı tarafından Türkiye Cumhuriyeti’nin en büyük ekonomik krizi; işçilere, kamu iş görenlerine, asgari ücretlilere ve emeklilere yaşatılmaktadır.

Memur, işçi ve tüm emekçiler enflasyona yenik düşerken halkın temel tüketim ürünleri ile zorunlu ihtiyaçları sürekli zamlanmaktadır.

AKP iktidarı ve yandaş konfederasyon döneminde kamu iş görenleri ve emekçiler, enflasyon rakamları altında sürekli ezilmiştir. Kamu emekçilerinin maaşları sürekli enflasyona karşısında erimiş ve erime her geçen gün büyümeye devam etmiştir.

TÜİK’in Haziran ayına ilişkin enflasyon verilerini açıklamasıyla kamu iş görenleri ve emeklilerimizin yılın ilk altı ayı için alacağı enflasyon farkı büyük bir hüsran olarak açıklandı. Kamu iş görenleri, 2019 yılının ikinci yarısı için %5 ve üzerine %1,01 enflasyon farkı olmak üzere toplamda %6 zam alacağını duymasıyla kara kara düşünmeye başladı. Bu %1,01 farkı kamu iş görenleri, nasıl harcayacağının şaşkınlığını düşünürken utancını da yandaş konfederasyon yaşamalıdır.

Memurları, sözde toplu sözleşme masalarında satan, hak kaybına uğratan, memurun değil AKP’nin çıkarlarını gözeten sözde konfederasyonun %1,01 enflasyon farkını harcamakta zorlanacağını düşünüyoruz. 

Ne yazık ki bugün bu farkın ve bu koşulların büyümesinde sözde konfederasyonun politik duruşu etkili olmuştur. Bu konfederasyonun tavrı toplu sözleşme süreçlerinde, ülke gerçeklerini ve gerçekçi enflasyon oranlarının altındaki rakamlara imza atarak ortaya koymuştur.

Türk lirası hızla değer kaybetmektedir, faiz oranları yükselmekte, enflasyon artmakta ve Türkiye ekonomisindeki kriz derinleşmektedir. Memurun maaşlarının enflasyon karşısında çarçur edilmesine neden olan sözde konfederasyon, sendikal tarihe kara bir leke olarak geçmiştir.

Üzülerek belirtmeliyiz ki bugüne kadar ki toplu sözleşmeler, kamu görevlilerine hiç bir ekonomik katkı sağlamadığı gibi enflasyon altında ezilmesine neden olmuştur.

Bizler memur maaş zamlarının belirlenmesinde enflasyonun temel alınmasına bir son verilmesini, ülkemizin ekonomik ve sosyal gerçekleri üzerinden bir hesaplama üzerinden hareket edilmesini bekliyoruz

2019 Ağustos ayında yapılacak 2020-2021 yıllarını kapsayacak sözde toplu sözleşme sürecinde ve masasında yandaş konfederasyon temsilcilerinin kamu çalışanlarının haklarını korumak gibi bir dertleri olmadığının farkındayız. Bu nedenle de hükümetin her önerisine boyun eğerek kabul etmeye hazır olduklarını biliyoruz.

Kamu emekçilerinin önümüzdeki gelecek iki yılı yandaş konfederasyonun teslimiyetçi tutumuna emanet edilemez. 

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak; tüm kamu emekçilerini gelecekleri açısından yaşamsal önem taşıyan haklarına sahip çıkmaya çağırıyoruz.

BİRLEŞİK KAMU-İŞ

MERKEZ YÖNETİM KURULU