Manisa’nın Soma ilçesinde kömür madeninde yaşanan facia nedeniyle 301 madencinin hayatını kaybettiği katliamın 4.yılında bir kez daha saygıyla anıyoruz.

Soma katliamının asıl sorumlularının yargı önüne çıkarılmamış olmasını ve halen hesap vermemesini kınıyor bir kez daha gerçek suçluların hesap vermesini talep ediyoruz.

13 Mayıs 2014'te Soma'da meydana gelen katliamın üzerinde tam dört yıl geçti. 301 maden emekçisinin hayatını kaybettiği “maden ocağı” yangını,  tüm Türkiye’nin yüreğine ateş düşürdü. Cumhuriyet tarihinin en büyük işçi katliamı, AKP hükümeti tarafından “kaza” ve “kader” denilerek önemsizleştirildi.

Ülkemizde AKP iktidarı döneminde kamu kurum ve kuruluşları özelleştirilerek kar hırsı uğruna yandaş sermayeye ve yabancı firmalara peşkeş çekildi. Ülkemizde kömür işletmelerinde meydana gelen katliamların nedeni küresel sermayenin dayattığı özelleştirme politikalarının sonucudur.  Özelleştirme sonucunda taşeron şirketler yaygınlaşmakta ve işçiler taşeron şirketlerde çalışmak zorunda bırakılmakta birçok taşeron şirkette de iş güvenliği bulunmamaktadır.  Kömür sektöründeki firmalar, üretimi artıracak teknik bilgi ve alt yapısı yetersiz olmasına rağmen üretimi artırmaktadır. Ancak bu üretimi artırma koşulları da işçilere ağır şartlar dayatmaktadır. Kömür üretimini artırmak amacıyla işçiler güvensiz koşullarda saatlerce maden ocağında çalıştırılmaktadır. İşçiler, işsiz kalmamak için dayatılan ağır koşullarda çalışmak zorunda kalmaktadır. Tüm bu nedenlerle kömür ocaklarından facialar yaşanmaktadır.

Maden işçileri ve özellikle kömür işçileri,  sermayenin kar hırsı nedeniyle sömürülmektedir.  Ülkemizde onlarca işçi yaşamını kömür ve maden sektöründe kaybetmektedir.  Türkiye, kömür ve maden işletmelerinde yaşanan kaza ve ölüm oranları bakımından dünyanın belli başlı ülkeleri arasında bulunmaktadır. Çünkü ülkemizdeki kömür ocaklarındaki sorunlar halen devam etmekte ve özelleştirmeler ile kar hırsları olağan hızıyla devam etmektedir. Bu işçi katliamlarının en büyük nedeni özelleştirmelerdir.

Soma’da, acılar tazeliğini korumaktadır. Çünkü 301 işçinin hayatını kaybettiği, yüzlerce işçinin yaralandığı, çocukların babasız, kadınların eşsiz, anne-babaların evlatsız kaldığı bu katliamın hesabı sorulmadı, yaralar hala sarılmadı ve kurtulan madenciler ile hayatını kaybeden madencilerin aileleri mağdur durumda bırakıldı.

Maden katliamlarının ve işçi ölümlerinin önüne geçilmesi amacıyla; maden ocaklarında çalışan işçilerin sendikalı olmasının önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır. İşçi güvenliğinin en üst düzeyde sağlanması için gerekli yasalar çıkarılmalı ve maden ocakları yeniden kamulaştırılmalıdır.

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak; Soma başta olmak üzere tüm iş cinayetlerinde yaşamını kaybeden emekçileri saygıyla anıyor, 4 yıl önce Soma’da  cinayete kurban  giden 301 emekçimizi, ailelerini, çocuklarını ve hayatını kaybeden işçilerimizi unutmuyoruz. Acıları önünde saygıyla eğiliyoruz.

SOMA’NIN HESABI SORULACAK!

SOMA’YI UNUTMA, UNUTTURMA!

BİRLEŞİK KAMU-İŞ

MERKEZ  YÖNETİM KURULU