‎Birleşik Kamu-İş Konfederasyonumuzun öncülüğünde, 8. Dönem Toplu Sözleşme sürecine dair Güven Haber-Sen ve Ulaşım-İş Sendikalarımızın sorunlarını ve taleplerini T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı önünde yaptığımız basın açıklaması ile ifade ettik. 8. Dönem Toplu Sözleşme sürecine dair taleplerimizi dile getireceğimiz eylemlerimizin ilkini bu eylemimiz ile başlatmış olduk.
‎
8. Dönem ‎Toplu Sözleşme görüşmelerinin yapılacağı tarihe kadar emekçilerin taleplerini ve hakkını alanda duyurmaya devam edeceğiz.
‎
‎Genel Başkanımız Orhan Yıldırım yaptığı basın açıklamasında 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinin bir önceki görüşmeler gibi tiyatro masası gibi olmayacağını altını çizerek, ekonomik konular ve güncel siyasal süreç ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
‎
‎Genel Başkanımız Orhan Yıldırım 'ın basın açıklaması şu şekilde:

Kamu emekçilerinin alın terini, emeğini ve haklarını savunmayı ilke edinen Birleşik Kamu-İş Konfederasyonumuz, uzun yıllardır hak mücadelesinin en güçlü sesi olmayı sürdürüyor. Laik ve demokratik sosyal devlet idealinden vazgeçmeyen konfederasyonumuz, kararlılıkla sürdürdüğü bu yolda 17 yıldır kamu çalışanlarının haklarını savunmaya devam ediyor.

Kuruluşumuzun 17. yılı kutlu olsun.

HUKUK DIŞI UYGULAMALAR EKONOMİYİ ÇÖKERTTİ! DEMOKRATİK PROTESTO HAKKINI KULLANDIĞI İÇİN TUTUKLANAN, BAŞTA ÖĞRENCİLER OLMAK ÜZERE HERKES DERHAL SERBEST BIRAKILMALI

Ülkemizde son dönemde art arda yaşanan hukuk tanımaz ve antidemokratik uygulamalar, ekonomimize ciddi zararlar vermiştir zamlar peşi sıra gelmiştir. Tüm kamu çalışanlarının giderleri artmıştır.

Seçme ve seçilme hakkına sahip çıkmak en temel demokratik haktır. Siyasetçilerin, belediye başkanlarının ve gazetecilerin tutuklanması; ekonomik dengeleri bozmuş, döviz kurları ve borsalar altüst olmuştur. Maliye Bakanlığı’nın işçiye, emekçiye ve emekliye düşük zam vererek zorla biriktirilen milyarlarca dolar kaybolmuştur.

Siyasi iktidar, demokratik protesto hakkını kullandığı için tutukladığı gazetecileri ve öğrencileri derhal serbest bırakmalı, milletin iradesine ve temel haklarına saygı göstermelidir.

SAHTE ENFLASYON RAKAMLARLA EMEKÇİYİ SOYAN BU DÜZENİN KARŞISINDAYIZ! TÜİK, SARAYIN MUHASEBE DAİRESİ GİBİ ÇALIŞMAKTADIR!

Siyasi iktidar, yıllardır kamu emekçisinin ve emeklinin alın terini TÜİK eliyle çaldırmakta, milyonları açlığa, yoksulluğa ve borç batağına sürüklemektedir. TÜİK’in masa başında hazırladığı, halkın yaşadığı gerçeklikle hiçbir ilgisi olmayan enflasyon verileri, sefalet düzeninin bel kemiği olmayı sürdürmektedir.

Enflasyon sepetini ve mahkeme talep etmesine rağmen fiyatları saklamaya devam eden TÜİK, halkın pazarda, markette yaşadığı zamları görmezden gelmekte, iktidarın mali politikaları doğrultusunda enflasyon rakamları açıklamaktadır.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun geçtiğimiz günlerde açıkladığı Mart 2025 enflasyon verileri bir kez daha toplumun yaşadığı gerçeklerle örtüşmeyen bir tablo sunmuştur. TÜİK, mart ayında tüketici fiyat endeksinin (TÜFE) yüzde 2,46 arttığını ve yıllık enflasyonun yüzde 38,10’a gerilediğini açıklarken, bağımsız araştırma kuruluşları ve halkın günlük hayatı bu açıklamaların gerçeği yansıtmadığını gözler önüne sermektedir.

Bağımsız Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) aynı dönemde yıllık enflasyonu yüzde 75,2, İstanbul Ticaret Odası (İTO) ise yüzde 46,23 olarak açıklamıştır. Bu farklı rakamlar, kamuoyunda TÜİK’e olan güvenin neden hızla eridiğinin açık bir göstergesidir.

2025 yılının ilk 6 ayı için memurlara verilen % 6 sefalet zammı daha ilk iki ayda enflasyon karşısında erimiştir. Asgari ücret ise üç ayda açlık sınırının 3 bin 622 TL altına düşmüştür. En düşük emekli aylığı da tekrar zam yapılmamış seviyeye gerilemiştir.

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonumuza bağlı Kamu-Ar verilerine göre Mart 2025’te açlık sınırı 25.720 TL’ye yükselmiştir. Yoksulluk sınırı ise 78.230 TL’ye çıkmıştır. Bu durumda asgari ücretliler aç kalmaya devam etmektedir.

Bu veriler, bir ailenin yalnızca temel beslenme ve yaşamsal ihtiyaçları için dahi gelirinin yetmediğini göstermektedir. Açlık sınırına bile ulaşamayan milyonlarca hane bu koşullar altında yaşam mücadelesi vermektedir. Bir evde 3 asgari ücretli olsa bile yoksuldur.

SON EKLEKTİRİK ZAMMI HALKLA ALAY ETMEKTİR!

Elektriğe yapılan % 25 zam ile emekçilerin ve memurların zaten zor ödedikleri faturalar daha da kabarmıştır. Halk geçim derdindeyken elektriğe yapılan zammı kabul etmemiz mümkün değildir. Vatandaş, kendini karanlığa mahkum edecek olan bu zammın karşılığını AKP’ye sandıkta verecektir.

TOPLU SÖZLEŞME MASASI TİYATRO SAHNESİDİR!

Hükümetin kurduğu toplu sözleşme masası, kamu emekçileri açısından artık sadece bir formaliteden ibarettir. Sözde yetkili konfederasyon, hükümetin tüm istediklerini kabul etmekte, emekçilerin gerçek taleplerini gündeme dahi getirmemektedir. Masaya emekçinin iradesini yansıtan değil, not alan bir sendikal anlayışla karşı karşıyayız. Bu güne kadar masada emekçiler değil, siyasi iktidar söz sahibi olmuştur.

Sözde müzakere ortamı, iktidarın istediği gibi şekillenmekte; kararları hükümet vermekte, masadakiler sadece imza atmaktadır.

Bu düzen, demokratik değil; talimatlıdır. Bu masa, emekçinin değil, sarayın masasıdır.

TÜİK'in sahte verilerle milyonları yoksulluğa itmesinin arkasında doğrudan siyasi iktidar vardır. Bu çarpık düzenin baş aktörü de bu adaletsizliğin asıl faili de siyasi iktidarın ta kendisidir.

Saraydan gelen her talimat, TÜİK’te rakama; Hazine’de bütçe oyununa; toplu sözleşme masasındaysa sefalet zammına dönüşmektedir.

Bu ülkenin kamu çalışanları, işçileri ve emeklileri, siyasi iktidarın aldatmacalarıyla daha fazla kandırılmasına Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak izin vermeyeceğiz!

BU DÜZEN BÖYLE GİTMEZ!

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak buradan açıkça ilan ediyoruz bu düzen böyle gitmez! Bugün burada ve Ağustos ayında yapılacak olan Toplu Sözleşme görüşmelerinde artık masada Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu var, biz varız!

ARTIK MASANIZIN DEĞİL EMEKÇİNİN DEDİĞİ OLACAK!

Bundan sonra;

• TÜİK'in rakamları değil, halkın sofrası konuşulacak.
• Sahte verilerle yaratılan illüzyonla emekçinin hayatının çalınmasına izin vermeyeceğiz!
• İktidarın sadaka gibi verdiği zamlarla yaşam olmayacağını her platformda haykıracağız!
• Sözde sendikaların ve konfederasyonların sessizliğine biz sessiz kalmayacağız.
• Bu oyun düzenine razı olmayacağız.
• Grev hakkı dahi olmayan, kamu emekçilerinin çoğunu dışarıda bırakan, uydurma bir toplu sözleşme yasasına rağmen, masa dışına itilen tüm emekçilerin sesi olmak için masada olacağız!

Emekçiler bu pazarlığın parçası olmayacak! Emekçileri bu düzende yalnız bırakmayacağız!

BİRLEŞİK KAMU-İŞ KONFEDERASYONU

MERKEZ YÖNETİM KURULU